top of page

Dil, milyonlarca insanın binlerce yıl denediği hakikatlerin deposudur (Kaplan, 1983: 9). Sözlükler dillerin kelimelerinin depolandığı birimlerdir. Sözlüklerde yer alan kelimeler kültürün göstergesidir ve bu açıdan sözlükler bir kültür aracıdır. İlhan (2009: 537)’a göre; işledikleri ürünler açısından sözlükler, malzemenin kaydedildiği ortam açısından sözlükler, yazılış biçimleri açısından sözlükler olmak üzere üç temel alanda sınıflandırılır. Bu üç temel alan arasından işledikleri ürünler açısından sözlükler içerisinde yazı dili sözlükleri ve ağız sözlüklerini barındırır. Ağız sözlükleri, yazı dilini esas almaz ve halkın geleneksel olarak kullanımlarını esas alan sözlüklerdir (İlhan, 2009: 540). Ağız sözlükleri o bölgenin yaşam biçimini, anlayışını, geleneklerini gösterir ve kültürel bir hazinedir. Ancak ülkemizde pek çok ağız sözlüğü görülse de ne yazık ki dijital örneklerine rastlanmamaktadır. Bunların yanında elektronik sözlük kullanımının geleneksel öğretime göre daha etkili ve daha tercih edilir olduğu görülmektedir (Maden, 2020: 32). Dil yaşayan ve gelişen bir varlık olduğu için onu sadece kâğıttan sözlüklere hapsetmek günümüz dünyasında sürdürülebilirliğini kaybetmesine sebep olacaktır. Bu sebeple dijitalleşen dünyaya ayak uydurup yazılı kaynakların yanında dijital kaynaklara da önem verilmelidir. Geçmişe bakıldığında İskenderiye Kütüphanesi’nin yakılması ve koca bir kültürün, birikimin yok oluşu örneğinde de görüldüğü gibi yazılı kültür yok olmakla yüz yüzedir bu nedenle dijitalleşmek elzemdir (Ortaylı, 2006: 87).

Videolu sözlük uygulamaları için Keskin, Saykılı (2017) “Video Sözlük Uygulamalarının Açık ve Uzaktan Öğrenme Materyali Olarak Kullanımı” gibi çalışmalar bulunmaktadır. Bartın ağzı için yapılmış pek çok çalışma bulunmaktadır ancak bunların arasında doğrudan yapılan ilk çalışma Zeynep Korkmaz’ın “Bartın ve Yöresi Ağızları” adlı çalışmasıdır (Yıldızöz, 2017: 2). Korkmaz bu çalışmasında Bartın ağzını dil bilgisel ve lehçesel özelliklerine göre değerlendirmiş ve Bartın ağzından bazı metinlere yer vermiştir (Korkmaz, 1994). Korkmaz’dan önce Ahmet Caferoğlu’nun “Anadolu İlleri Ağızlarından Derlemeler” adlı eserinde Bartın ağzından altı derleme metne yer verilmiştir (Yıldızöz, 2017: 2). Genel olarak bakıldığında çalışmaların oldukça az olduğu görülmektedir. Sözlük açısından bakılacak olursa Yıldız-Özsoy, (2016) “Bartın Ağzından Derleme Sözlüğüne Katkılar” ve Yıldızöz, (2017) “Bartın Merkez İlçe ve Köyleri Ağzı (İnceleme-Metinler-Sözlük)” gibi örnekler bulunmaktadır. Ancak bu ağız sözlükleri işitilebilir ve görülebilir nitelikte örnekleri görülmemektedir.

Dünya genelindeki ağızlarda yer alan kelimelere, kelime gruplarına ve cümlelere sesli bir biçimde ulaşılabilecek “Localingual” adlı bir site bulunmaktadır. Bu site her ne kadar kapsamlı olsa da bilimsellik açısından oldukça eksik olduğu söylenebilir çünkü her kullanıcı site içerisine veri ekleme hakkına sahiptir ve bundan dolayı amaç dışı kullanımlara rastlanmaktadır. Bunun sonucunda bu nitelikte güvenilir kaynaklara ihtiyaç olduğu görülmektedir.

Kelimeler öğretilmezse dil yok olur, dil yok olursa kültür yok olur. Dil, kültür aktarımı açısından oldukça önemlidir. Dili korumak bu aktarımı sağlar. Dile gerekli önemi vermemek kültürü ve dilin dinamikliğini kayba sebebiyet verir. Kültürün kalıcılık için dile ihtiyaç duyduğu gibi dilin de kültüre ihtiyacı vardır çünkü dil kültürü taşır, kültür de dile kaynaklık eder. Kültür, dilin dinamizmini sağlar. Dilin zenginliği kültür ile doğru orantılıdır (Göçer, 2012: 51-55).  Bu açıdan çalışma, dilin hafızasını güçlendirmeye yönelik bir çalışmadır. Kaplan (1983: 52) bu durumu, “Türkiye’de köylerde ve kasabalarda, çadırlarda, obalarda kullanılan sözlüklere geçmemiş her kelime bize yeni bir şey öğretir. Zira bunlar ya bir duyguyu veya bir eşyayı gösterirler.” şeklinde ifade etmektedir. Türkiye Türkçesi, konuşma dili olarak yazı dili ile çok büyük oranda örtüşen İstanbul Türkçesini esas almaktadır ancak bu durum ağızlarda değişmektedir (Kansızoğlu, 2012: 218). Ağız özellikleri yöresel olarak farklılık gösterdiği için yazı dili ile aralarında farklar bulunmaktadır. Ancak ağızlardan alınan kelimeler, yazı diline zenginlik katmaktadır (Buran, 2002: 103). Bir ağzın kaybolması o kültürün kaybolması anlamına gelir. Bu sebeple mahallî söyleyişlerin korunması kültürün korunmasında oldukça etkilidir ancak kelimelerin yalnızca anlamlarıyla verilmesi yeterli olmayacaktır. Telaffuzlarının da birincil kaynaklardan elde edilerek hedef kitleye ulaştırılması gerekmektedir. Öyle ki her kelime yazıldığı gibi okunmamaktadır. Bu fark en çok bir yabancının farklı bir dili konuşmaya çalıştığı esnada görülebilir. Bunun sebebi dilimizdeki çoğu kelimenin aslında yazıldığı gibi okunmayışıdır ve bu da telaffuzun önemi ile açıklanmaktadır. Bir dil en iyi birincil kaynaklardan duyularak öğrenilir. Yazılı dilde görülmeyen fakat konuşma dilinde görülebilen durumlar vardır. Örneğin Bartın ağzındaki “Galla Pazarı” kelime grubundaki “galla” kelimesi telaffuzu bilinmeden anlaşılamayabilir ancak “galla:” şeklinde telaffuz edildiğini bilen bir kişi bu kelimenin “kadınlar” kelimesinden geldiğini fark edebilir. Bu örnekte de görüldüğü gibi telaffuzu bilmek o dili/ağzı tanımamızı sağlamaktadır. Bu nedenle bir dili/ağzı öğrenirken telaffuzun en önemli faktörlerden biri olduğu söylenebilir. Buradan hareketle, Bartın yöresinin ağzında yer alan sözcükleri öğrencilere, araştırmacılara ve meraklılarına ulaştırmak bu yöreyi tanımakta etkili olacaktır.

Bu araştırmada, herkesin ulaşabilmesi amacıyla hazırlanacak olan “Videolu Bartın Ağzı Sözlüğü” genel ağ (web) sayfası olarak yayınlanacaktır. Videolu sözlük ile kelimelerin anlamlarıyla birlikte birincil kaynaklardan telaffuzuna da ulaşılmış olacaktır. Projenin en önemli faydası kelimelerin fonetiğinin birincil kaynaklardan işitilebilecek oluşudur. Ayrıca bu sözlük, dijital olmasının da getirdiği avantajlarla ilerletilebilir, sürdürülebilir ve yenilenebilir bir sözlük olacaktır. Projenin kapsamı, Bartın ağzı olmakla birlikte kapsamın farklı ağızları içine alacak şekilde genişletilmesi uzun vadeli hedeflerdendir ve sözlüğün dijital olarak yayınlanması bu imkânı sunmaktadır. Bu kapsamda; araştırma sorusu “Bartın ağzı kelimelerinin telaffuzları öğrencilere dijital yollarla nasıl aktarılabilir?” olarak belirlenmiştir.

bottom of page